Türkiye 14 Mayıs 2023 günü yapılacak seçime giderken akla hayale gelmez olgularla karşılaşılmaktadır. Kendilerine MİLLET İTTİFAKI adını yakıştıran grupta yer alan irili ufaklı partiler, tek gayeleri itibariyle, elan Cumhurbaşkanı bulunan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için nerdeyse şeytanla birlik yapacaklar. Esasen hemen her evde bir şehit oluşumuna sebep olan ve iki resimlerini aşağıda sunduğumuz HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ (HDP) adını, maskeleyerek veren, partinin şeytandan farkı var mı dersiniz. İsme bakar mısınız? Halklar diyor. Yahu Türkiye’de birçok etnik yapıdan oluşan Türk, Kürt, Laz, Çerkez vd. olmak üzere birlikte Türkiye’yi İstiklal Savaşı ve öncesi savaşlar ile vatan edinen bir halk var. Ve bu halkın aynı gayeyi hedef edinmek suretiyle oluşturdukları unsura da TÜRK MİLLETİ denmektedir. Peki, bu ayrılık gayr ılık da neyin nesi. Şehit katili partiyi bir tarafa bıraktık da peki bunlardan medet umman gafillere ne demeli.
Şunu demeli: Yahu bu adamlar hiç çekinmeden ve devletin her bir gücünü hiçe sayarak her gün teröristlerin mekânı olan dağlara gitmek suretiyle onlarla birlikte pozlar verip, yüreği zaten yaralı her etnik yapıdan şehit annelerinin yüreklerini bir daha dağlayarak güzelim Türkiye’de arzı endam etmekteler. Ve sizler de sırf kendi şahsi menfaatlerinizi temin maksadıyla sandalye kapmaca oynamaktasınız.
Efendiler, halk ve onların birlikteliği anlamına gelen MİLLET sizi kahır ve ibretle izlemektedir. Öyle bir izlemektedir ki suç işlemekten korkmasalar vallahi sizin o nazik boğazlarınıza yapışacak ve sizleri hak ettiğiniz yere gönderecektir. Ama bu mümkün değil. Onlar şamar veya tokat günü olan 14 Mayısı beklemekteler. İnanın size öyle bir tokat atacaklar ki adeta feleğiniz şaşacak.
Yahu adamda biraz utanma olur. Adamlar resmen memleket topraklarının bölünmesini istiyorlar ve sizler de hiç mi hiç düşünmeden onlardan güya medet ummaktasınız. Ama çok yazık ediyorsunuz ve kendinizi de millet önünde küçültüyorsunuz.
Bakınız bendenizin anadili Kurmanci. Ve devletin en üst kademelerine kadar da yükseldim. Atatürk İlkeleri, İslam Akideleri ve dahi Sosyal Bilimler üzerine doktora payesi aldım. Ve bunu devletimin şemsiyesi altında yaptım. Yahu o adamların çoğu Kürtçe bile bilmiyor. Ve maalesef o yörede ve o yörelerden koparak Anadolu’nun muhtelif yörelerine dağılmış bulunan ve dahi devlet ve hükümet farkı hakkında doğru dürüst bilgi sahibi kılınamayan insanlarımızı şu veya bu saikla kandırabilmekteler. Ve sizleri de kendi emellerine alet etmekteler.
Hiç mi düşünmüyorsunuz. O tüm umutlarınızı bağladığınız anlaşılan Avrupa’da bırakın terör ve teröristle flört etmeyi, terörü zımnen dahi dile getirenleri memleketlerinden kovarak haymatlos hale sokulmak suretiyle sürgüne gönderiyorlar. Pes doğrusu. Ve sizler hâlâ o gibilerden medet ummaktasınız. Çok ama çok yazık. Güya çoğunuz devlet erkânı olabildiniz. Ama yazık olmuş. Gerçekten meğer sizler ona layık değilmişsiniz. Bu bir kehanet değil. Tavrınızdan anlaşılmaktadır. Sizi bilmem ama göreceksiniz 15 Mayıs sabahı şimdiden ŞAMPANYA PATLATMAK SEVDASINDA OLANLAR mutlaka sinir krizi geçirecekler. Kim bilir belki de kahırlarından dağlara vuracaklar. Zira “perşembenin gelişi çarşambadan belli” misali hal ve hareketler onun göstergesini ifade etmektedir.
Aklıselim her bir vatandaşımıza selam ve sevgiyle. Dr. Hasan Yağar.
