TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 00 0000 00:00
Çoğu insan şikayet eder, olduğu yerden ve olmak istediği yerin uzaklığından… Kendini, ailesini, yaşamını, sistemi, düzeni, yönetimi ülkeyi her şeyi eleştirmek kolaydır her zaman. Sorarsanız hayat zordur, şartlar kötü, durum berbattır. Peki gerçekten kaçımız; Bir şeyleri değiştirmek için harekete geçiyor? Kaçımız gerçekten bir şeylerin dönüşmesini istiyor? Kaçımız değişim için gerekli cesareti gösteriyor? Kaçımız eleştiren değil de geliştiren taraf olmayı seçiyor? Sorunun değil de çözümün parçası olmayı seçen kaç kişiyiz? Eksik dediğimiz tarafları kendimize ne kadar katabiliyoruz? Birçoğumuz yapamıyoruz. Neden mi ? Çünkü insan güven alanından çıkmaktan, mücadele etmekten, ilerlemekten ve kendi sorumluluklarını almaktan korkar. Olduğumuz durum kötü dahi olsa güvende olma isteği ağır basar bazen. Mesela eşinden her gün dayak yiyen aşağılanan kadının gidememesinin, işinden memnun olmadığı halde istifa edemeyen elemanın istifa edememe sebebi budur. Toplum baskısı, yeni hayat kurma fikri, el alem ne der, parasızlık, yalnızlık korkusu yaşadığı acı durumdan daha güvenlidir. Halbuki hayat ona mesaj vermeye çalışıyordur. Artık yeter diyebilmesi, şikayet etmeyi bırakıp kendi potansiyelini görmesi ve içindeki cesareti açığa çıkarabilmesi için fırsatlar sunuyordur fakat çoğu insan acılarını dönüştürmek yerine alıp kabullenmeyi ve yıllarca kendine acıyan ve etrafındaki insanların da acımasından haz alan bir kurbana dönüşür. Eğer bir şeyler seni zorluyorsa ve artık yeter demek istiyorsan bil ki DÖNÜM NOKTASI gelmiştir. Hayat seni mecbur bırakmadan sen yolunu çizmelisin. Kendine sorman gereken tek soru: Şikayet etmek bana ne sağlar?Uzun lafın kısası hayat seçimlerden ibarettir. Ya her şeye rağmen olmak istediğin yer için mücadele eder , kendin olmayı seçersin ya da insanların olmanı istediği kişi olup ömür boyu şikayet eden kendine acıyan ve acınan bir kurban olmayı. Tercih senin ! Zülal GÜLEÇER Yaşam Koçu