Eve, yemeğe gitmişim.
Asansörden çıktığımda, bir tartışma ve gürültü var ki olacak gibi değil.
Evin kapısını açtığımda, tartışmanın kaynağı meğer bizim evdeymiş.
Tartışmanın sebebi 4 yaşındaki torun.
Annesi ve anneannesi, bir türlü yemek yediremiyorlar.
“Telefonda müzikli oyun ya da video açarsanız yerim, yoksa yemem” dercesine tavır ve davranışlar sergiliyor.
Telefon olmayınca, bağırmaya, ağlamaya başlıyor, tabi annesi de yemesi için zorlayınca, kıyamet kopuyor.
Kendine yerden yere vuruyor, yerde yuvarlanıyor, eline geçirdiği her şeyi sağa sola fırlatıyor.
Tabiri caizse, aklını yitirmiş gibi, hareket ediyor.
Hakeza, sair zamanlarda, cep telefon, tablet, bilgisayar gibi cihazlar verilmeyince de durum farksız değil.
Aşırı tepki vermeler ve öfke krizlerine girmiş, gözü hiçbir şeyi görmüyor.
Sonuçta, yine torun kazanıyor, eline telefon veriliyor, o şekilde yemek yemeye başlıyor.
Artık elinde olmayarak, istemsizce yediği yemek mi onu yiyor, yoksa o mu yemek yiyor, belli değil.
Olumsuz beslenme alışkanlıkları oluşmuş, aldıkları radyasyonu söylemiyorum bile.
Kızıyoruz, üzülüyoruz; ama yapacak bir şey yok, bir şey yapamıyoruz.
Her ne kadar, uzmanlar, “telefon ve televizyon karşısında yemek yedirmeyin” diyorlarsa da, maalesef şimdi ki çocuklar, telefon olmadan asla yemek yemiyorlar, içmiyorlar.
Gördüğümüz bütün çocuklar, aynı durumda.(İstisnalar var mı bilemiyorum)
Ebeveynler için, çocuklardan kurtulmanın, rahat yemek yedirmenin en kolay yolu olduğu için, onların da hesaplarına geliyor.
Ne yedim, nasıl yemek yedim, inanın anlayamadım.
O hengâmede bırakıp çıktım, geride neler oldu, bilmiyorum.
Bazen çocuk bakıcıları, çocuklara nasıl yemek yediriyorlar diye merak ederdim.
Şimdi anladım ki, hepsi değilse de, birçoğu çocuğun eline telefonu verip, çuvala bir şeyler basar gibi yedirip, içiriyorlar.
Artık ufacık çocuklarda ki, sinir, sıkıntı, stres, kaygı bozuklukları, kişilik bozuklukları, bedensel travmaların baş göstermesi, gözlerde kuruluk, bulanıklık ve hatta görme bozuklukları gibi problemleri ortaya çıkıyor.
O yüzden, ortaya çıkan bu durumlar, geleceğimizi daha çok düşünmemizi gerektiriyor.
Çocuklarınızın eline telefon verip, yemek yedirmeye çalışırken,; bir değil, en azından bin defa düşünün.
Bir defa alıştılar mı, artık kurtarabilmek çok çok zor.
Kerim BAYDAK