Tek akciğeriyle korona virüsü yendi
Mardin'de küçük yaşlarda yakalandığı hastalık nedeniyle sol akciğeri alınan İshak Tuna isimli vatandaş, kronik hastaları ölüme götüren korona virüsü yenmeyi başardı.
Mardin’de küçük yaşlarda yakalandığı hastalık nedeniyle sol akciğeri alınan İshak Tuna isimli vatandaş, kronik hastaları ölüme götüren korona virüsü yenmeyi başardı.
Mardin’in Mazıdağı ilçesinde yaşayan 33 yaşındaki İshak Tuna, yaklaşık 10 yıl önce soğuk algınlığı şikayetiyle gittiği hastanede zatürre hastalığı nedeniyle ameliyat olduktan sonra sol akciğeri alındı. Tek akciğerle yaşamını sürdüren Tuna, tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsüne aile ziyareti sonucu yakalandı. Sağlık çalışanları ve güvenlik güçlerinin kontrolleri ile 9 gün boyunca tedavisini hastanede geçiren Tuna, ardından 14 gün boyunca evde karantinada kalıp, tek akciğeri olmasına rağmen korona virüsünü yenerek sağlığına kavuştu.
"Korona virüsü yenmem inanılır gibi değil "
Tek akciğerli olan bir insanın yarı insan niteliğinde olduğunu ifade eden İshak Tuna, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, korona virüsü yenmesinin inanılır gibi olmadığını söyledi. Tuna, "Küçük yaşlarda soğuk algınlığı sonucu, aşırı ve balgamlı öksürük şikayetiyle hastaneye muayene olmaya gittim. Bronşit hastalığından Zatürreye yakalanmam nedeniyle tek akciğerim çürümüştü. Doktor o esnada bana bronşit olduğumu, sol akciğerimin derhal alınması gerektiği, aksi takdirde sağ akciğere de bulaşabileceği söyledi. Bendeki bu hastalık zamanla yayıldı ve iyileşmedi, 2010 yılında zatürre hastalığından dolayı akciğer ameliyatı oldum, sol tarafımdaki akciğerimin dörtte üçü alındı, geriye kalan kısım da iş göremez halde. Tek akciğerli insan yarı insan gibidir, spor, koşamıyor ve merdivenleri hızlı çıkamıyor. Korona virüs de akciğeri yakından ilgilendirdiği için hassas olunması gerekir. Ben de bu durumumu bildiğim için hassas olmaya çalıştım, evden çıkmadım ve tedbirlere sıkı bir şekilde uydum. Çok şükür yaptığım son testte sonuç negatif çıktı, korona virüsü yenmem inanılır gibi değil" dedi.
"Sağlık çalışanları kendi evlatları gibi baktı"
Sağlık personellerinin hummalı bir şekilde çalıştığını ve kendisine kendi evlatları gibi baktıklarını dile getiren Tuna, sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Tuna şunları kaydetti:
"İlk başta boğaz ağrısı ve yüksek ateş şikayeti ile hastaneye gittim. Doktor bana bademcik hastalığı olduğunu söyledi, 3 gün sonra ailemde annem korona virüse yakalanınca ben de test vermeye gittim. Yapılan testim pozitif çıktı. Tek akciğerim olduğu için 9 gün hastanede yattım. Doktorların vermiş olduğu ilaçları kullanarak 9 günün sonunda taburcu oldum. Devam eden eden karantina sürecimde 14 gün boyunca evde tek başıma, bir odada ve her gün gelen sağlık çalışanları ile polis ekiplerinin kontrolleri çerçevesinde başarılı bir şekilde karantina sürecimizi geçirdik. Allah’ın izni ve tedbirlere uyarak, 24 günde korona virüsü yenebildim. Korona virüs salgın hastalığı şakaya alınacak bir hastalık değildir. Genci, yaşlısı ayırt etmeden bu hastalığı kapan kişiyi zor durumda bırakıyor. Basite alınmaması gereken bu salgın hastalıkta tedbir olarak hijyen, sosyal mesafe ve maske kullanımı dikkate alınmalı, korona virüse aile ziyareti sonucu yakalandım, gözle görünmeyen ve hızlı yayılan bir hastalık olup, nereden ve kimden bulaşabileceği kestirilemez. Teşhis ve tedavi sonucu akciğere inilmesine müsaade edilmedi. Karantina sürecinde bizleri yalnız bırakmayan eş dost, akraba ve iş yeri arkadaşlarım ile özellikle hastanede en iyi hizmeti vermeye çalışan ve kendi evlatları gibi bakan sağlık çalışanlarına çok teşekkür ederim. Benim gibi kronik rahatsızlığı olan hastalar kendilerine çok daha iyi dikkat etmeleri lazım. Soğuk algınlığı deyip geçmemek gerekir. Küçük çocuklardaki soğuk algınlığı ileride böyle riskli hastalıklara yol açabiliyor, küçük yaşlarda soğuk algınlığı geçiren çocuklarla ilgilenilmesi ve dikkat edilmesi gerekir."