Gündemin tepesinde depremin etkilerinin ve psikolojik yansımalarının kaybolduğu şu günlerde Yeni Malatyaspor var malumunuz.
Fakat bu sefer Avrupa Ligi’ne nasıl katılırız ya da ligde ilk 5’e girer miyiz gibi içimizi kıpır kıpır eden sorularla değil, ‘küme de kalır mıyız’ konusuyla.
Aslında bazı kimselerde bu konu tamamen kendi bakış açılarının yansıması olarak çoktan karara bağlandı bile.
Onlara göre kalan haftaları boşuna oynuyoruz, Yeni Malayaspor bu maçlarda 10 puan alamayacak ve kümeyi boylayacak.
Bu kişilerin bir de azılıları var ki, onların ki yargı boyutunu da aşmış artık temenni olmuş!
Adam resmen temenni ediyor takımın küme düşmesini.
Gerekçesini de Adil Gevrek’in kulübü yanlış yönetmesi olarak gösteriyor.
Bu kafa maalesef bizim il sınırlarımız içerisinde yaşıyor.
Düşünün Malatyaspor tarihinin ilk ve tek iki şampiyonluk yaşatan başkanı, Avrupa Ligi’nde ilk tur atlatan başkanı, Türkiye Kupası’nda ilk yarı final oynatan başkanı, kulübü yanlış yönetip altına dinamit koyan adam olarak görülüyor ve sırf başkandan kurtulma pahasına takımın küme düşmesi temenni ediliyor!
Bu kişilere ne demeli bilmiyorum ama bu konu Yeni Malatyaspor’un küme düşüp düşmemesiyle ilgili konudan daha mühim ve acilen çözüme muhtaç bir psikoz.
Evet evet kesinlikle psikolojik bir rahatsızlığın belirtisi, başka hiçbir açıklaması olamaz!
Ne demek Allah aşkına memleketinin takımının başarısız olmasını dilemek?
Geçin Adil Gevrek’i, şahısları… Adil Gevrek bugün var, yarın yok. Tıpkı kulübü daha önce küme düşürüp, amatör kümelerde sürünecek derecede onarılmaz yaralar açan yöneticiler gibi.
Hoş o dönemi ve yöneticilerini bugünkü tabloyla kıyaslamak bile abes olur ya…
Bu takım düşmez de, ya bu adamların hali ne olacak?
Birkaç hafta sonra kafalarını hangi taşa vuracaklar, neden medet umacaklar, hangi komplolara sarılacaklar merak ediyorum!
